Yandex
Tavsi Yem
AVRUPALI YEM ÜRETİCİLERİ UKRAYNA SAVAŞININ BİRÇOK ETKİSİNİ HİSSEDİYOR!

AVRUPALI YEM ÜRETİCİLERİ UKRAYNA SAVAŞININ BİRÇOK ETKİSİNİ HİSSEDİYOR!

Ukrayna’daki savaş, küresel tarımı ve dolayısıyla gıda güvenliğini tehdit ediyor. Ukrayna ve Rusya, tarımsal güç merkezleridir ve buğday, mısır, yağlı tohumlar ve gübre ihracatında çok önemli bir paya sahiptir. Savaş, Ukrayna tarımını tüm yönleriyle olumsuz etkilerken, Rusya’dan yapılan ihracatı da yavaşlattı. Dünyada 26 ülke Rusya ve Ukrayna’dan buğday ithal ediyor. Kısa tedarik ve yüksek fiyatlar, ilk önce bu gıda güvenliği olmayan ülkeleri vurabilir.

 

Ukrayna’daki savaş, aynı zamanda Avrupalı yem üreticileri için hammadde kıtlığı, yüksek yem fiyatları ve enerji maliyetleri ve tedarik zinciri kesintileri de dahil olmak üzere birbiriyle bağlantılı bir dizi zorluğu ortaya çıkardı. Ek olarak, hayvan hastalıkları (Afrika domuz vebası (ASF) ve kuş gribi (AI)) ve daha sürdürülebilir ve daha yenilikçi bir şekilde çalışma dürtüsü, üreticiler üzerinde baskı yarattı. Bu zorluklara rağmen, Avrupa’nın en büyük hayvan yemi şirketleri fırtınayı atlatmayı ve faaliyetlerine devam etmeyi başardı. Avrupa Yem Üreticileri Federasyonu (FEFAC), 2022 için karma yem üretiminin 2021’e göre %2,92 oranında (4,3 milyon ton) düşüş olacağını tahmin ediyor. Kümes hayvan yemlerinde azalma görülmekte; sığır yemi üretimi ise az çok istikrarlıdır.

 

Savaşın Endüstri Üzerindeki
Geniş Kapsamlı Etkileri Kaynaklar

Ukrayna’daki savaş nedeniyle hammadde bulunabilirliği ve yüksek maliyetinin daha da kötüleştiğini söyledi. Bazı bileşenlerin kıtlığı, hayvan yemi endüstrisinin diğer yönleri üzerinde de etkili olacaktır. Kaynaklar kıtlaştıkça, üretim verimliliği daha önemli hale geldiğinden bu durum GDO dışı talebi de etkileyebilir. Genel olarak, hayvan yemi için yüksek maliyetlerin, işleme ekonomisini daha da kötüleştirme riski vardır. Buna, geleceğin yeni alternatif hayvan yemlerini temsil edebilecek yeni protein kaynaklarıyla ilgili sayısız gelişme de ekleniyor. Olumlu yönleriyle, hayvan besleme çözümlerinin, antimikrobiyal ihtiyaçlarının azaltılması, hayvan refahının veya beslenmenin iyileştirilmesi ve içerik bazlı azaltma teknikleri gibi bir dizi zorlukla karşı karşıya kalan çiftçilere yardımcı olma potansiyeli konusunda farkındalık artıyor.

 

Savaşın Türkiye Üzerindeki Etkileri

Türkiye hem Rusya hem de Ukrayna ile sıkı ekonomik ve ticari ilişkilere sahip bir ülkedir. Hollanda veya Almanya kadar olmasa da Rusya-Ukrayna savaşının yerel ve küresel ekonomiye etkileri noktasında fazlaca etkilenme potansiyeli taşıyan ülkelerden biridir. Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna’dan gıda ithalatı, toplam gıda ithalatının yüzde 40’ının üzerindedir. Bunun yanında Türkiye’nin en fazla tarım ürünü ihraç ettiği üçüncü ülke Rusya’dır. Ukrayna ile Şubat 2022’de yeni nesil bir STA anlaşması imzalayan Türkiye’nin tüm bu nedenlerle iktisadi, insani ve politik olarak yaptırımların bir parçası olması beklenmemektedir.

 

Gıda ve enerji gibi yeni yüzyılın stratejik emtia kalemlerinde dışa bağımlılığı azaltmaya da ciddi ihtiyaç bulunmaktadır. Başarılı bir örnek olan ABD’de ise hem tarım hem de enerjide dışa bağımlılık en az seviyededir. Türkiye de doğru politikalar ve planlamalar ile özellikle gıda ithalatçısı konumundan ihracatçı konumuna geçebilir. İthalat yoluyla kısa vadede gıda ve hububat arzı kontrol altında tutulurken uzun vadeli tarım politikaları ve teşviklerle Türkiye’nin tarımda da tam olarak kendine yeten bir ülke konumuna gelmesi hedeflenmelidir.

 

Yeni bir salgın veya savaş riski beklenmeden kapsamlı bir ulusal stratejik tarım programının Türkiye’ye katacağı çok şey olacaktır.

 

TÜİK’in son verilerine göre Türkiye’nin tahılda yeterlilik oranı yüzde 88 ile iyi bir durumdadır. Aslında ciddi bir üretim kapasitesine sahip olan Türkiye’nin, Rusya ve Ukrayna’dan buğday ithalatının temelde makarna gibi buğdaya dayalı mamuller ve ihraç ürünleri üretiminden kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Rusya, Nisan ayında ise Türkiye’den bazı tarım ürünlerinin ithalatına getirilen kısıtlamayı kaldırmıştır.

 

'' İthalat yoluyla kısa vadede gıda ve hububat arzı kontrol altında tutulurken uzun vadeli tarım politikaları ve teşviklerle Türkiye’nin tarımda da tam olarak kendine yeten bir ülke konumuna gelmesi hedeflenmelidir. Yeni bir salgın veya savaş riski beklenmeden kapsamlı bir ulusal stratejik tarım programının Türkiye’ye katacağı çok şey olacaktır. ''

 

Sepetim
Ürün Görseli Ürün Adı Adet Fiyat (Adet) Toplam + KDV